Trabzon kentsel dokusunda morfolojik analiz

Ön Kapak
Son yıllarda mimari tasarımlarda mekanların bir araya getirilme sürecini, mekansal ilişkileri, formal biçimlenmeleri çözümlemeye yönelik morfolojik çalışmalar artmış bu amaçla çeşitli teknikler geliştirilmiştir. Bu çalışmaya konu olan "Mekan Sentaksı", toplumlar arası kültürel farklılıklara ve yaşam şekillerine bağlı olarak ortaya çıkan mekansal düzenlemelerin analizi için geliştirilen yöntemlerden biridir. Bugün yerleşim ve bina ölçeğinde inşa edilmiş çevrelerin oldukça karmaşık ve kendine özgü mekansal modeller biçimlendirdikleri bir gerçektir. Mekan sentaksı, mekansal sistemler olarak biçimlendirilen yapma çevrelerin bu incelikli, karmaşık yapısını kavramak, bu yapının işleyişine etkisini araştırmak amacıyla, biçimlendirilen ürünlerin kendilerine özgü iç mantıklarını, onları oluşturan mekansal bileşenleri birbiriyle ilişkileri anlamında analiz ederek ortaya koymaktadır. Bu çalışmanın amacı, mimarlık ve kentsel tasarımdan arkeoloji ve antropoloji gibi çok yaygın bir çerçevede kullanılan mekan sentaksı mekansal analiz tekniklerini ele almak, kullanım alanlarını, bu teknikler ışığında yapılan çalışmaları araştırmak ve ortaya konan bulgulara bağlı olarak sözü edilen teknikler bütününün yetenek ve sınırlamalarını değerlendirip, yorumlamaktır. Çalışma kapsamında tarihsel süreci içinde Trabzon kentsel yapısında ortaya konan farklı mekansal örüntülerin yerleşim ve konut ölçeğinde bu teknikler yardımıyla somut bir şekilde formule edilmesine ve eldeki verilerle bu modellerin karşılaştırmalı bir analizinin yapılmasına çalışılacaktır. Tezin ilk bölümünde mimarlıkta morfolojinin, morfolojik çalışmaların mimarlığın yapı taşı olan mekanın karmaşık yapısını anlama ve yorumlama çabasına giriştiğinden ve mekan sentaksının bu amaçla geliştirilen tekniklerden biri olduğundan söz edilmektedir. Bu bölümde çalışma kapsamında aydınlatılmaya çalışılacak olan şu önemli sorular üzerinde durulmakta, genel amaçlar vurgulanmaya çalışılmaktadır: Sezgilerimizle algıladığımız mekansal nitelikleri, mekanların bir araya getirilmesiyle oluşan mekansal dizileri somut olarak ifade etmek mümkün müdür? Bu bir araya getirmelerde belirli kuralların, eğilimlerin varlığı söz konusu mudur? Bir kültürü, yaşayışı ya da alışkanlıkları bu kurallar mı ifade edecektir? Bu eğilimleri matematiksel ve grafik bir dille ortaya koymak ve bu anlamda mekansal dizileri analiz etmek, yorumlamak için nasıl bir yöntem izlenebilir? Kültür-mekan etkileşiminde, aynı elemanlardan kurulu mekansal bütünlerin farklı kültürlerce farklı farklı yorumlanarak biçimlendirildiği göz önünde bulundurulduğunda, sözü edilen sayısal, grafik teknikler bütünü mekansal yapıların çözümlenebilmesi ve bu farklılıkların ortaya konabilmesi için bir araç olarak kullanılabilir mi? Çalışmanın ikinci bölümünde mekan sosyal ve kültürel bir yapı olarak ele alınmakta, mekanın konfigürasyonel yapısı ve mekanı ifade etmede kullanılan dil, ''sentakslar'' üzerinde durulmaktadır. Mimarlık alanında pek çok araştırmaya konu olan mekan, sadece bireylerin ya da toplumların içinde çeşitli eylemler gerçekleştirdiği fiziksel bir kabuk değil, toplumların kültürlerine, yaşam şekillerine, sosyal yapılarında geçirdikleri değişimlere bağlı olarak çeşitli anlamlar, bilgiler içeren bir oluşumdur. Toplumların kendilerine özgü karakteristik özelliklerinin mekansal sistemler içinde yaşadıkları, mekanla ve mekansal organizasyonlarla iletildikleri söylenebilir .Sonuçta her toplum kendini ifade eden kendine özgü bir mekansal model biçimlendirecektir. Burada dikkat çekici olan gerek yerleşim, gerek bina ölçeğinde ev, sokak, meydan ya da odalar, holler, avlular gibi benzer elemanlardan oluşan inşa edilmiş çevrelerde kültürden kültüre farklılığı yaratan şeyin bu elemanların organizasyonundaki ve ilişkilerindeki prensipler ve onların ifade ettiği anlamlar olduğudur. Kültürler arası çalışmalarda biçimlendirilen yapma çevreye ilişkin mekansal farklılıkları, sezgilerin ötesinde, analitik olarak analiz etmeyi amaçlayan morfolojik çalışmalarda, mekansal sistemlerin kendilerine özgün ilişkisel ya da konfigürasyonel yapılarının ortaya konması gereklidir. Çalışma kapsamında bu amaçla geliştirilen grafik bir yöntem, "geçiş grafikleri" ele alınmakta, mekansal modellerdeki belirli bir noktadan tüm mekanların ''derinlik" resmini veren bu yöntem ile ilişkisel farklılıkların somut bir şekilde ifade edilebileceğinden söz edilmektedir. Bölümde ayrıca mekanı ifade etmede kullanılan dilin yani sentaksların, matematiksel olabilen düşüncelerden yararlanarak sistemi oluşturan elemanların bir araya gelişlerini; sentaksı kullanan morfik dilin ise o sistem içindeki karakteristik modellerin, düzenlemelerin, soyut prensipler ile nasıl tanımlanabileceğini ve bu şekilde nasıl bilinir yapılabileceğini ortaya koyduğu belirtilmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde önce geçmişten günümüze mimarlıkta morfolojik çalışmalar ile ilgili bilgi verilmekte, ardından son yıllarda hem bina hem de yerleşim ölçeğinde mekansal ilişkileri, mekansal karakteristikleri analiz etmek için geliştirilen yeni bir yöntemden, mekan sentaksından söz edilmektedir. Mekansal modelleri tanımlamayı, onları sayısal ve grafik bir dilde ifade ederek bu modelleri bilimsel bir temelde yorumlamayı amaç edinen mekan sentaksında izlenen süreç, bu teknikler bütünü ile ortaya konan mekansal analiz yöntem ve kavramları, bina (gama analizi) ve yerleşim (alfa analizi) ölçeğinde adım adım ele alınıp, tartışılmaktadır. Sözü edilen grafik anlatımlar ve sentaktik ölçümler ve bu ölçümlerin ne tür anlamlar taşıyacağı örneklerle açıklanmaya çalışılmaktadır. Bölümün sonunda mekan sentaksı ile gerçekleştirilen mekansal analizlerde bilgisayar kullanımından, bu amaçla geliştirilen bilgisayar programlarından kısaca bahsedilmektedir. Bölüm 4, mekan sentaksı mekansal analiz tekniklerini kullanarak gerçekleştirilmiş çeşitli araştırmaların irdelendiği bölümdür. Bu bölümde bina ve yerleşim ölçeğinde gerçekleştirilen araştırmalar ve bulgular ortaya konmakta, uygulamaya dönük olarak mekan sentaksının nasıl kullanılabileceği konusuna da açıklık getirilmektedir. Bölümün sonunda eldeki geniş bilgi birikiminden yararlanılarak bu yöntemin yetenek ve sınırlamaları şu şekilde değerlendirilmektedir: Mekan sentaksı ister bina ölçeğinde ister yerleşim ölçeğinde olsun mekansal sistemlerin yapısını, mantığını anlamak için geliştirilmiş bir teknikler bütünü olarak tanımlanabilir. Amaç strüktürel yapının temsil edilerek analiz edilmesi ve bu şekilde mekansal sistemin nasıl çalıştığının ortaya çıkarılabilmesidir. Her kente her yapıya özgü olacak olan bu mantık kavrandığında bunun ne tür sosyal sonuçlar doğurduğu araştırılabilir, mekanın davranış üzerindeki etkisi sorgulanabilir, tasarımlar ortaya koyduğu olumlu ve olumsuz yönleri ile değerlendirilebilir ve sonuçlar yeni önerilere ışık tutabilir.

Kaynakça bilgileri