RÜZGARIN SAVURUP ATTIĞI YERDEYİMCENGİZ ÇETİK - 18 sayfa Rotasını bilmeyen bir kaptan gibiydim, sorunlara gömülmüş, çaresiz. Çaresizliğimle şu dünyada yapayalnız, öyle bir yerdeyim ki artık, sorma gitsin evlat. Sanki kopacak ömrümün son fırtınasından önceki sessizliğin tedirginliği yüreğimin derinliklerine doğru iniyor. Hissediyorum, burası rüzgarın savurup bıraktığı son yer. Savrulan sararmış yaprak misali, kırılmış, içten içe tükenmiş, sonbaharın son hallerini yaşıyorum. Belki, kış finalimin zamanı da geldi. |
Sık kullanılan terimler ve kelime öbekleri
acı adım alıp Anadolu’nun aradım Artık ayında ayrı baktı başkaydı bazen Belki belli biliyor musun birkaç Bugün Cemal çalıştı Derin devam edip elbirliğiyle emekli ettin Evdeki evlat fark fazla Geçen Geçmişin geldi gelince gelirim gelmişti gerekir gibiydi gidip gitmek gittiğim gittim gördüm Göremedim görev görmek götürmek Gözleri dolmuştu günler günlerde günü güzel güzeldi güzellikleri Haftalarca Hala Harman hastaneden hastaneye havası Hayat Hayatımın hazır hepsi Hissediyorum hissettiği Hocam huzuru içeriden içimde içindeki içten içe içtikten İnan insanın ipler işte Kadınlar kaldım kalıntıları kendisini kızım kızımın Köy Köyün küçük su şişesini maalesef madımak Memnun Merak misin neden Neyse Okulun oldum olmuştu olsun oraların oraya öğretmen öyle rüzgârın sabırla Sağ Sanki sararmış savurup senin sesler Sustu şiir kitabı Şimdi şirin şişesini çıkarıp tane tekrar telefon telefonla ufak vardı yaprağı Yarın yaşadım yemek yerdeyim yere yeri yerler yerlerde yılında yirmi dört Kasım yoktu Yoruldum yudum ziyaret ettim